9 Şubat 2010 Salı

Succubus *

"Sonra bir gün gelir ve sen,
Sadistik duygularının kulu olursun. "


...


Yeni kurbanın bu sefer kim olacak?...


Umursamazlıktır seni güçlü kılan? Birilerinin üzerine basıp yükselmek, ve altındakinin doğrulmaya çalışmasıdır...


Anılar? Geçmiş? A dostum - bunlar zayıflar içindir. Senin gelecek ve geçmiş ile ilgili hiç bir tasavvurun yoktur. İstediğin an istediğine karar vermektir senin rolün...


Karşındakinin yoğun duygularıdır seni besleyen, ve her geçen gün daha kudretli kılan. İtiraf et...
Karşındaki sana ne kadar aşıksa, o gün geldiğinde alacağın keyif o kadar fazladır.


Hatta bazen sırf bu yüzden kapalı kapılarını da açarsın onlara, gizlerini gösterirsin, sana dokunmalarına, seni hissetmelerine izin verirsin... Bilirsin ki bir erkek seni hissettikçe sana daha çok bağlanır...


Tüm kozlarını oynarsın ona. Elinden ne geliyorsa. Her sabah uyandığında yeni metodlarla çıkıverirsin kurbanının karşısına.
Bazen kendini "bu sefer ona ne yapsam" diye düşünürken farkedersin.
Ardından,
Bir gün huysuz olursun.
Ertesi gün muayyen.
Bir başka zaman ona aşık olduğunu söylerken,
10 dakika sonra "çık hayatımdan" diye bağırırsın.
Sabah iyisindir, akşam kötü.
Akşam iyisindir, sabah kötü.


Git-gel'ler yaparsın, onu sana uyum sağlamaya zorlar, alışmasını sağlarsın.


"Sonra bir gün gelir ve sen,
Sadistik duygularının kulu olursun. "


...




* "Succubi draw energy from men to sustain themselves, often until the victim becomes exhausted or dies" - Wikipedia.

1 Şubat 2010 Pazartesi

Pişmanlık

Utanmasam, "hayatıma nasıl sıçtın" diye belgesel çekerdim.


Oyuncularımdan biri cadalozun teki olurdu.
Diğeri ise bir ahmak.


Utanmasam, gerçekten "hayatıma nasıl sıçtın" diye bir otobiyografik yazı dizisi yayınlardım.


Kelimelerimi dizişim, ajitasyona her ne kadar mahal vermeyecek şekilde olsa bile halimi gören oturur ağlardı.


İnan ki utanmasam, "Hayatıma nasıl sıçtın" konulu söyleşiler, paneller düzenlerdim.


Panele gelen gençlerin yüzleri, yaşayacaklarının korkusundan bembeyaz kesilirdi - aralarından gelecekte yaşayacaklarındansa intihar etmeyi tercih edecekler çıkardı.


Utanmasam, "hayatıma nasıl sıçtığını" doğan bebeklerin kulaklarına okurdum - akıllarında kalsın, aynı bokları yemesinler diye.


Utanmasam "hayatıma nasıl sıçtın" isimli konsept albüm yapardım.


Manowar'dan daha gaz, Anathema'dan daha bunalımlı, Gülben Ergen'den daha iğrenç olurdu melodileri.


Harbiden ama, Utanmasam...


Utanmasam, hayatına sıçabilirdim.




Hangisi sana tanıdık geliyor?
Pantolonumu mosmor ettiğin gün mü?
Beni travmalara gark ettirdiğin gün mü?
Her gün beni aşağılamaya çalıştığın gün mü?
Beni kandırdığın, bana yalan söylediğin, arkamdan işler çevirdiğin gün mü?
Bir sözünün ötekini tutmadığı, sürekli oynak ve kaygan olduğun gün mü?




BANA BAKIN!
BEN BU DÜNYANIN AR SEMBOLÜ OLMALIYIM!